Gıda Takviyeleri Aslında Ortomoleküler Tıp Kaynaklıdır

“Ortomoleküler tıp, OM” (Orto = doğru, iyi) kavramı ilk kez iki kez Nobel Ödülü alan 1968 Amerikalı bilim adamı Linus Pauling tarafından kullanılmıştır.

Prof. Pauling Ortomoleküler tıbbın tarifini şöyle yapmıştır:

„Ortomoleküler tıp (terapi) normalde vücutta bulunan ve sağlık için gerekli olan maddelerin konsantrasyonunun değişiminden kaynaklı olarak hastalıkların tedavisi ve sağlığın iyi bir şekilde korunmasıdır.‘‘

Ortomoleküler Tıpta Etkin Maddeler

Ortomoleküler tıbbın terapötik enstrümanları amino asitler, serbest yağ asitleri, vitaminler, mineraller, eser elementler ve sekonder bitkisel maddeler (sekonder metabolitler)’dir.Oluşmuş noksanlığı gidermek için hedefe yönelik olarak kullanılan (sıklıkla da yüksek doz) ve etkisini bu yönde gösteren gıda takviyeleri, beslenme bilimininde “biyomoleküller”, ortomoleküler tıpta ise ‘etkin maddeler‘‘ olarak bilinmektedir.

Ortomoleküler Tıbbın Ana Kuralları

  1. Ortomoleküler tıpta ana kural temelde, makro moleküler maddelerin, mineral malzemenin yoksunluklarının düzenlenmesidir.
  2. Noksanlıkların giderilmesi için, kim gıda takviyeleri kullanıyorsa sabırlı olması gerekir. Mineral noksanlıkları oluşması sıklıkla aylar, hatta yıllar sürer. Noksanlığın yoğunluğu ve durumuna göre noksanlıklar bir kaç gün içinde dengelenmeye başladığını göstermeye başlar ve 4-6 hafta içinde iyi sonuçlar verir. Sinir sisteminin rejenerasyonu için 6 ay – 1 sene gibi bir zamana ihtiyaç vardır. Bu da bize sinir sisteminin çok yavaş çalıştığını gösterir.
  3. Gıda takviyesi kompleksleri çoğunlukla kombine olarak kullanılmaları tek başına kullanılmalarından daha efektif. Metabolizma farklı biyokimyasal reaksiyonların iç içe girift bir şekilde ağ oluşturmasıdır. Burada herbir reaksiyon adımı spesifik bir enzim tarafından yönetilir. Her enzim ‚”kendi” vitamini, eser elementi veya etkin minerali tarafından yönetilir. Bu durum bir komplekstir ve tek tek kullanım yerine kombinasyon uygundur.
  4. Çok olan çok yardımcı olmaz. Uzun yıllarıdır, mikrobesinlerin tek ve yüksek doz kullanımı ‚‘farmakolojik‘‘ olarak etkili olduğu düşünülmekteydi. Ama bu artık sorun teşkil etmekte olduğu görülmüştür. İzole mikro besinlerin karşılıklı yüksek dozda kullanımında dezavantajları olduğu gibi, Beta-Karoten veya Vitamin E.

Kullanım dozu ve süresi için tavsiyeler

Genel bir kural olarak ürünlerin üç aylık bir dönem kullanımı tavsiye edilir.

Bu zaman zarfında vücudun % 20 lik bir ihtiyacını karşılayabilmek için Magnezyum noksanlığını günlük takviye ile giderebilmek için yaklaşık 350 mg (günlük gerekli miktar) ile desteklemek gerekir.

Ayırt edilebilmesi için miktar karşılaştırması (Ca, Mg, K) element – ve eser elementler (Fe, Cu, Mn, Cr vs.) olarak, onların güncel gerekli ihtiyaç miktarını 100 mg aşması veya farkı, hiç bir zaman biyolojik değeri göstermez.

Örneğin günlük krom ihtiyacı 200 mcg olarak aşılsa bile 200 gr şekeri metabolize etmek için organizmanın ne kadarını kullanıp kullanamayacağı durumunu ve kaç milyon kez miktar karbonhidrat ve şekere denk gelebileceğini bilemeyiz.

Her bir gıda maddesinin vücutta kendine has temel görevleri vardır ve bu görevler başka bir madde ile yerine getirilmez.