Mineral maddeler bir taraftan vücudu oluşturur ve bunun için oldukça fazla miktarda kullanılır. Örneğin kemiklerde kalsiyumun yapı taşı olarak kullanılması, ve onun yanı sıra fonksiyonel madde olarak kalsiyumun hücre içindeki metabolizmayı yöneten, kolloidal iyi dağıtılmış iyonları vardır.
Vücutta her mineral için bir fizyolojik oran vardır, hücre içi ve hücre dışı olarak. Bu oranı vücut sürekli oluşturmaktadır ve değer genelde metabolizma üzerinden hemen hemen aynı kalacak şekilde sağlanmaktadır.
Buna örnekler verelim:
Kalsiyum taşları: Örneğin. asit- baz dengesi hasarı sebebiyle ve artan asiditeyle birlikte kalsiyum hücre içinde asidi nötralize edebilmek için yoğun olarak tüketilmektedir. Bu durumda miktar olarak kullanılan kalsiyum seviyesi de hücre içi ve hücre dışı olarak fizyolojik orana ulaşılana kadar azaltılmaktadır (kemikler). Bu kalsiyum atılarak veya vücutta depolanarak kalsiyum gutu, kaburgalarda kireç köprüleri veya kalsiyum taşları oluştururlar.
Bu yüzden Schüssler biyokimyasında Nr. 2 Kalsiyum phosphoricum D6 yardımı ile kalsiyum taşlarının yıkımını sağlarız, çünkü hücre içi kalsiyum seviyesini arttırırsak, depo edilmiş kalsiyum tekrar entegre edilir dokulara.
Demir metabolizması: Demir vücut için emilimi zordur. Demir ürünleri kullanırken sıklıkla değerler iyi olurken, kullanımı bitirince değerler tekrar düşmeye başlar. Bunu eczanelerde de sıklıkla gözlemleriz. Tecrübeler bize gösteriyor ki, demir hücre içinde az bulununca fizyolojik değer olan hücre içi ve hücre dışı değerin dengesi yeterli seviyede değil demektir. Bu sebeple makro moleküler demir preparatları kullanırken mikro moleküler demir olan Schüssler tuzu Nr 3 Ferrum phosphoricum ile birlikte kullanarak her iki seviyede de demir değerlerinin çok çabuk normal normlara çıkar.
Modern biyokimya Schüssler dilinde makro minerallerin yapı taşları, mikro minerallerin fonksiyonel maddeler olarak kullanılması çok çabuk oluşmuştur.
Mineral ve eser elementlerin kolloidal dağılmış olan intraselüler alandaki miktarları ‚”Schüssler konusudur” ve Schüssler mineralleriyle noksan olan miktar yerine geri koyulmalıdır.
Makro seviye dediğimiz kalsiyum, potasyum, magnezyum, sodyum, silisyum gibi yapı taşı olan mineraller de göz ardı edilmemelidir. Özellikle de ileri seviye noksanlıklarda , kronik hastalıklarda minerallerin her iki seviyesini de birlikte ele almak çok önemlidir.
Bu gibi durumlarda minerallerin noksanlıklarını gıdalar ile yeterli olarak yerine koyulması gittikçe zorlaşmaktadır, çünkü sebze ve tahıl türlerindeki besin değerleri 10 yıl öncesine göre gittikçe azalmaktadır (10 yıl önce bir tabak olarak tükettiğimiz sebzeden aldığımız besin değerini bugün 6 tabak olarak tüketmemiz gerekmektedir.)
Depoları doldurmak – Sürdürülebilir sağlık
Makro ve mikro alan modeli önemlidir ve tecrübeler ile de büyümektedir.
Schüsslerlerde makro-mikro alan hakkındaki düşüncelerin temel yaklaşımlar öncelikle depoların durumu ile devam eder.
Vücuttaki makro-mikro alandaki fizyolojik dengelerin oluşturulması ve ona bağlı benzer müdahaleler ile birlikte etkili bir hastalık önleme ve koruyucu sağlık olanaklı olur.
Dr. Schüssler‘e göre minerallerin kombinasyonu ve Ortomoleküler Tıp sinerjik etki gösterirler. Bu başlık altında ne anlıyoruz?
Son yıllarda ki tecrübelere dayanarak çoğunlukla şunu görüyoruz ki, Schüssler mineralleri belirli alanlarda, özellikle de, ağır veya kronik noksanlık durumlarında gıda takviyesi ürünlerini birlikte kullanmak durumun ivedilikle giderilmesini sağlamaktadır.
Burada mikro/makro denge modelininde üzerinde bir terapötik sinerjik etki ortaya çıkmaktadır. Özellikle ürünlerin birlikte kullanımı desteği belirgin bir şekilde arttırdığına dair ortomoleküler alandan çok fazla geri bildirimler gelmektedir.
Burada söz konusu olan şey optimal bir çözüm yaratabilmek için ihtiyaç olan tüm gıda takviyelerini ve Schüssler tuzlarını göz önünde bulundurmak gerekir.
Dr. Schüssler biyokimyasal tuzları ve ortomoleküler gıda takviyelerinde önemli olan, farklı gıda takviyelerinin mikro mineral maddelerle kombinasyonu bütünsel fonksiyonların yönetimi açısından karşılıklı olarak eklenmesi gerekir.
Her Schüssler minerali vücutta çoklu görevleri vardır, bunları bu eğitimde ancak anahtar kelimeler olarak ele ala- bileceğiz. Böylelikle yuvarlak olarak her minerale uygun bir gıda takviyesi olan koordineli ortomoleküler madde kombinasyonu bulunmaktadır.
Dr. Schüssler mineral maddeleri uygun gıda takviyeleri ile kombinasyonu birbirlerinin karşılıklı olarak desteklerler ve sinerjik etki yaratırlar.